Doğum Öncesi ve Sonrası Egzersiz ve Rehabilitasyon

Gebelikte Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Gebelikte normal hastalarda uygulanan tedavi uygulamaları kısmen aynen, kısmen biraz değiştirilerek kullanılabilir. Diatermi, bel traksiyonu gibi uygulamalar genellikle uygulanmaz. Eklem ve yumuşak doku manipülasyonları, manuel traksiyon (dikkatle), yüzeysel ısıtma, TENS ve diğer elektroterapi uygulamaları yapılabilir. Bazı egzersizleri yapılması ise gebelerde mümkün değildir.

Özellikle sırt çukurluğunu arttırıcı duruş ve egzersizlerden kaçınılmalıdır.

Yüzeysel ısıtıcılar kas spazmını azaltır ve dolaşımı arttırır. Bu şekilde ağrıyı da azaltır. Gebelerde sık görülen tromboflebit olması durumunda sıcak uygulama yapılmaz.

Distermi, gebelikte uygulanmaz. Sauna, hamam, kaplıca, gibi bütün vücudu ısıtan uygulamalar bebeğe zarar verebilir. Ancak güvenli olduğunu söyleyenler de vardır.

Gebelikte kas zayıflığı ve/veya gerginliğinin yanında kaslar ve diğer yumuşak dokular arasında dengesizlikte önemli bir problemdir.

Gebelikte kısalan kaslar; omuz protraktörleri, skalen kaslar, skapula kaldırıcı kas, göğüs kaslar, iliopsoas, rektus femoris, piriformis, bel ve sırt kasları, harmstringler, kalça adduktorları, tensor fasio lata, triseps sürae kaslarıdır.

Zayıflayan kaslar ise; omuz rekraktörleri, romboidler, trapeziuslar, erektör spina kasları, karın kasları, gluteus maksimus, gluteus medius, lomber paravertebral kaslar, quadriceps femoris.

Tedavi sırasında öncelik kısalan kasların uzatılmasına verilmelidir. Bunun için germe egzersizleri yapılmalı, daha sonra zayıf kaslar güçlendirilmelidir.

Gebelikte uygulanacak doğum öncesi egzersizler daha sonra çıkacak bir çok sorunu önleyebilir. Veya en azından şiddetini azaltabilir.

Gebe kadınlara uygulanacak duruş eğitimi, topuksuz ayakkabı giyilmesi, bir şey kaldırırken koruyucu tedbirlerin alınması, sert ve ortopedik yatakta yatılmasının öğretilmesi, uzun süre ayakta durmaktan kaçınılması, tekrarlayan hareketlerden uzak durması, otururken dik arkalıklı bir sandalyede oturulması, bir sorunun çözülmesinde önemli faydalar sağlar.

Lumbosakral yada trokanter destekli kemerler bazen işe yarar.

 

Gebelikte Kas-İskelet Sistemi Problemleri ve Rehabilitasyonu

 

Gebelerin (hamilelerin) kas-iskelet sistemi yönünden takibi ve ortaya çıkacak sorunların önlenmesi ve tedavisi hem anneyi doğuma hazırlar hem doğum sonucunda vücutta olan bazı değişiklikler olabildiğince erken düzelir. Ayrıca iyi bir rehabilitasyon proğramı annenin yeni doğan çocuğuna daha iyi bakmasına ve ailenin diğer fertlerine yardımcı olmasına katkıda bulunur. Ayrıca tekrarlayan doğumlar sonucu ortaya çıkabilecek duruş bozuklukları ve bunlara bağlı eklem hasarları ve omurga sorunları en aza indirilecektir.

İyi bir hasta eğitimi ile gebelikle ilişkili rahatsızlıkların iyileştirilmesi için tedavi imkanlarının birleştirilmesi gereklidir. Gebelikte en sık rastlanan kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları; bel ağrısı ve diğer omurga sorunları, kalça ve kasık ağrıları, torasik çıkış sendromları, sinir sıkışma sendromları, baldır krampları, varisler sayılabilir.

BEL AĞRISI
Gebelerde bel ağrısı görülme sıklığı %40-60 arasındadır. Ancak gebelerin sadece % 15-20 kadarında günlük hayatı etkileyecek kadar şiddetli bel ağrısı vardır. Ağrıların büyük çoğunlu 5. ve 7. aylarda görülür. Gebelikte görülen bel ağrılarının kilo almayla çok ilgisi yoktur. Gebeliğin ilk üç ayında 700–1400 gr kadar kilo alma görülür. Bundan sonra her hafta ortalama 400 gr kadar bir ağırlık artışı olur. Gebeliğin son ayında ise vücut ağırlığı % 20 kadar artar, halbuki son iki ayda gebelerde görülen bel ağrısı şiddeti ve sıklığı azalır.

Gebelerde bel ağrısının sebepleri tam olarak belli değildir, ancak bazı faktörler suçlanır.

Bunlar; artmış bel çukurluğu (lomber lordoz), bel bağlarında gebelik hormanlarına bağlı gevşeklik, uterusun ağırlığı, ve bel fıtığına bağlı sinir baskılar vs sayılabilir. Beldeki çukurlaşma normalde ağrıya sebep olmayacak küçük fıtıkların bile sinirleri sıkıştırmasına ve ağrıya sebep olur. Karın kasları ile sırt kasları arasında normalde bir denge vardır. Gebelikte karın kasları uzayarak sırt kasları kısalır. Ve bu denge bozulur . Bu durum beldeki çukurluğun daha da artmasına sebep olur.

Gebelikte bel ağrısına sebep olan diğer önemli faktör, eklemleri bir arada tutan bağlardaki esneklik uzama ve dengesizlikler ve sakroiliak (leğen kemiği ile sağrı kemiği arasında eklem) eklem zorlanmalarıdır. Bağlarda zayıflamanın sebebi, bebeğin büyümesine vücudun uyum sağlamasını ve doğum esnasında doğum yolunun genişlemesini kolaylaştıran bir hormonun salgılanmasıdır. Bu hormon (relaksin) gebeliğin ilk üç ayında oldukça yüksek seviyededir. Bu hormonun etkisi ile bebekle pelvis uyumlu hale gelir. Bağ dokularını gevşetir. Sokroiliak eklemlerin ve simfizis pubisin esnemesini sağlar . Bu durumda bel ağrısı, simfizis pubis ağrısı, sakroiliak ağrı, kasık ağrıları, bacaklara vuran ağrılar görülebilir.

Gebelikte bel fıtığı gelişme riski bir miktar artar. Ancak daha da önemlisi normalde bel ve bacak ağrısına sebep olmayacak fıtıklar gebelikten dolayı bel ağrısına sebep olabilir.

Gebelerde bacak ağrısı sinir köklerine direkt baskıya veya yansıyan ağrılara bağlı olarak gelişir. Ayrıca sinirlere olan baskılar sonucu sinirlerdeki iskemi (damar basısı) sonucu ağrılar da görülebilir. Gebeliğin son üç ayında ağırlaşmış uterusun atardamarlara ve toplar damarlara baskısı sonucu bacak ağrıları olabilir. Bu durumda dolaşım bozukluğu ile ilgili tetkikler istenmelidir. Uterusun üreterler üzerine baskı yapması çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve asla ihmal edilmemelidir.

Relaksin hormonu, ağır bebekler, zayıf gövde kasları, damar baskılarını, sinir baskılarını vs gibi bir çok faktör gebelerinde bel ve bacak ağrılarından sorumlu tutulmaktadır.

Ani başlayan şiddetli bel ağrılarında istirahat, korse, hafif egzersizler önerilir. Ayrıca yüzeysel fizik tedavi modaliteleri kullanılabilir. Gebelerde ilaç kullanılması gerekirse mümkünse kısa süreli kullanılmalı ve dolaşımdan çabuk atılan ilaçlar tercih edilmelidir.

 

Gebelik Egzersizleri

Egzersizlerde Dikkat Edilmesi Gerekenler:

* Egzersiz öncesinde, sırasında ve sonrasında bol sıvı alın.
* Sıcak ve çok soğuk ortamlar uygun değildir. Ama özellikle sıcak ortamlarda egzersiz yapmayın.
* Egzersizlere düşük şiddetten başlanmalıdır.
* Mutlaka ısınma ve soğuma bölümleri içermelidir. Egzersizlere başlamadan evvel ve bittikten sonra derin solunum ve gevşeme egzersizleri de yapılmalıdır.
* Egzersizler yapılırken normal nefes alınıp verilir.
* Bitkinlik noktasına kadar yapılan egzersizler hem anne hem de bebek için zararlıdır.
* Hamilelik sırasında sırtüstü yatıp egzersiz yapmayınız.
* Egzersizler haftada 3 kez tercih edilmektedir.
* Balistik hareketlerden kaçınılmalıdır (zıplama, hoplama hareketleri).
* Eklemler son hareket noktalarına zorlanmamalıdır.
* Normal egzersizler öncesi 5 dakika ısınma yapılmalıdır.
* Hiçbir zaman kalp atım sayısı 140 üzerinde olmamalıdır.
* Vücut ısınız 38 dereceyi geçmemelidir.
* Hemoroid veya bel ağrısı hissedilirse ara verilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Doğum Öncesi Egzersizleri (Gebelik – Hamilelik Egzersizleri)
Gebelik ve doğum yalnızca kadınlara özgü harikulade bir deneyimdir. Bu süreç kendine has problemleri getirse de bebeğinizi kollarınıza aldığınızda herşeyi unutursunuz. Bebeğinize bakar, onun üstüne titrerken kendinizi de ihmal etmemelisiniz. Bunun için dengeli beslenmeye, dinlenmeye ve düzenli uyumaya dikkat ediniz. Gebelikte yapılan egzersizlerin anne ve bebek için emniyetli olması gerekir. Gebelikte yapılan egzersizlerde güvenlik sınırına dikkat edilerek orta şiddette düzenli olarak yapılan egzersizler kalp damar sistemini destekler kas iskelet sistemi rahatsızlıklarını en aza indirir. Tüm egzersizlerde amaç yorulmak değil hamlamış kasları harekete geçirmektir.

Gebelikte egzersiz programına başlamadan önce mutlaka jinekolog kontrolünden geçip egzersize engel olabilecek bir durumun olup olmadığı belirlenmelidir.

Genellikle egzersizlere 12. hafta (3. ayda) başlanılır.

Doğum öncesi egzersizleri hafif olmalı ama egzersizler mutlaka düzenli yapılmalı. Uzun vadeli dönemde mutlaka faydasını görürsünüz. Her egzersiz seansı 10 –15 dakikalık ısınma ile başlamalı ve 10-15 dakikalık soğuma ile bitmelidir. Gebelikte germe egzersizlerini önermiyoruz. Gebeler sıcak ortamlarda egzersiz yapmaktan mutlaka kaçınmalıdır.

İyi postür ve güçlü kaslar ile gebelikte bel ağrısı olmasını azaltabilirsiniz. Gebelikte yapılan düzenli egzersizlerin vücut ağırlığı, vücut yağ oranı, kemik yoğunluğu, kas tonusu, kas-iskelet sistemi ve mesane fonksiyonlarına pozitif etkisi vardır. Düzenli ve doğru yapılan egzersizlerle kas tonusu artar, dayanıklılığınız artar. Enerjinize ve vücut imajınıza pozitif etkilidir. Düzenli egzersizlerle gerilen ve zorlanan bacak arası kaslarımızı güçlendirerek rahim sarkmalarını önler ve mesanenin normal kontrolüne yardımcı olabiliriz. Bu bölgenin kasları zayıf kalırsa öksürürken veya gülerken idrarı kontrol etmek güçleşebilir.

Yürüyüş

* Gebelikte yürüyüş en çok tercih edilen egzersizlerdendir.
* Daima yavaş yürüyerek birkaç dakika ısınarak başlayın.
* Doğal yürüyüşünüzle yürüyün.
* Elleriniz yanda doğal olarak sallansın.
* Yürüyüşünüzün bitiminde 2-3 dakika soğuma döneminde yavaşlayın.
* Doğru ayakkabı.

Spor ayakkabıları yürüyüş için en iyisidir. Tabanı yumuşak darbeleri emici, iç tabanı destekli, parmak bükülen kısmı esnek, ayağınızı tam kavrayan ve topuk destekli yürüyüş için yapılmış özel hafif ayakkabılar idealdir. Ama rahat ve tam oturan ayakkabınızı da kullanabilirsiniz. Ayaklarınızı korumak için mutlaka çorap giyin. Tırnaklarınızın doğru kesilmesine dikkat edin.

Spor
Her türlü temas sporundan kaçınılmalıdır. Erken doğum öyküsü, erken membran rüptürü, plesenta previa ve çoğul gebeliklerde spor sakıncalıdır. Spor yaparken mutlaka rekabetten kaçınılmalıdır. Hormonların etkisiyle eklem bağları hamilelikte gevşediği için yaralanma riski artmıştır. Gebelik öncesi rahatlıkla yapılan sporlarda bile yaralanma riski artmış olduğu için daha dikkatli olunmalıdır.

Related posts

Leave a Comment